GÖRMEK İSTERİM

Tarladan harmana sap çekmeyi,
Tepe boyu yığın yapmayı.
Yığın altında saklanmayı,
Topluca patoz yapmayı göresim geldi.

Çamlıkta duvarda mal, davar gütmeyi,
Öğle arası köye gitmeyi.
eşşeklerin attığı tekmeyi,
Böğelek tutan inekleri göresim geldi.

Yağmur yağıp ıslanmayı,
Ardıç altına saklanmayı.
Çamura batıp saplanmayı,
Üstü başı batırmayı göresim geldi.

Dalından elma, armut dermeyi,
Sadeleri hayvanlara vermeyi.
Geri kalanları köylüyle yemeyi,
Samanlığa armut dizesim geldi.

Harmanda düven sürmeyi,
Düven üstüne binip dönmeyi.
Kopçura kopçura saman etmeyi,
Katırları ürkütüp kaçırasım geldi.

Pınara su doldurmaya gitmeyi,
Sıra bende deyip öne geçmeyi.
Sündüsle Hasibeyle kavga etmeyi,
Oluğun suyunu bitiresim geldi. 

Köy odasında toplanıp çay içmeyi,
Sağdan soldan sohbet etmeyi.
Toplulukta yemek yeyip dua etmeyi,
Şımaran çocukları dövesim geldi.

Her bayram köye gitmeyi,
Gitmeyenleride davet etmeyi.
Gendi biteni dalından yemeyi,
Herkezi zorla,köye getiresim geldi.
                    
Kışın kayığa binip altımı ıslatmayı,
Herkezi geçip tozunu attırmayı.
Soğuktan üşüyüp donmayı,
Babamdan biraz dayak yiyesim geldi.

Tanas ile Potuğu boğuşturmayı,
Sürüyü kurda kaptırmayı.
Yürümeyen eşşeği hoplatmayı,
Geceleri bostan sulayasım geldi.

Öküzleri, kağnıya koşmayı,
Hulu öküze nodul gakmayı.
Herkezden önce harmandan kalkmayı,
Kağnıyı arpalıkta deviresim geldi.

                                    
                                                        MEHMET YAĞCI
                                                            18/10/2008   (24:20)

  ANNELER GÜNÜNE ÖZEL
Dünyaya geldiğim anda,
Kucağındaydım aynı zamanda.
Kanım kaynadı hemen sana,
Bana en büyük hediyesin canım anneciğim

Bana annelik yaptın,
Yavrum dedin okşadın.
Ömrüm boyunca annelik yaptın,
Bana en büyük hediyesin canım anneciğim

Hayat boyu  seninleyim,
Kader yolunda seninleyim.
Ne olursa olsun sevinçliyim.
Çünkü bana en büyük hediyesin canım anneciğim

                                                                         OĞUZHAN YAĞCI
                                                                                   10/05/2008

                      KÖYE YOLCULUK
Çankırıdan bindim köyün otobüsüne,
Bekledim bekledim kalkmak bilmedi.
Hadi geç kaldık gidelim dedim,
Köylünün siparişi var bitmedi dedi.

Saat beş oldu hareket ettik,
Üç beş kişiyle yolculuk ettik.
Özel kiralamış gibi köyleri gezdik,
On beş parça köye derelli dedik.

Arabanın önüne gelen selam veriyor,
Yarına beş bazar ekmek istiyor.
Paraya gelince dönüşte diyor,
Ardına bakmadan dönüp gidiyor.

Arabanın kornası dadidi dudidi diye ötüyor,
Herkez evinin önüne kadar gitsin istiyor.
Bu araba ne yakıyor diye kimse sormuyor,
Hele bakın birde gasıla gasıla yürüyor.

Çerçiçamından bağırsan hacıali den duyulur,
Ceritlerden baksan tüm derelli gözükür.
Derelli divan cami ne güzelde süzülür,
O aslında tüm köylerin süsüdür.

Duydumki köylere tapukadastro gelmiş,
Arazi yüzünden herkez birbirine girmiş.
Saygı sevgi kalmamış fesatlık kalmış,
Boş verin komşular dünya malı dünyada kalırmış.

                  MEHMET YAĞCI
                        30/01/2008

              ORMANCI         
meydanı boş bulunca,aslan gibi kükrersin
ormancı lafını duyunca ödün patlar ürkersin
dikkat et sağa sola pislersin
yinede belli etme sana göre sen bir efesin
           
Köylerde ormancı,şehirdeki validen daha değerli
Bütün tavukları ormancıya vermeli
Sonra dağa gidip odun etmeli
Bana bişey demez yavaş yavaş gitmeli

Kimini görür yakalar, kimini görmemezlikten gelir
Eldeki balta, nacak hepsi bir delil
Demekki sen vermemişşin bir kilo peynir
Ormancı neylesin kesildi gelir

Haberi almışlar ormancı şehre inmiş
Eşekleri semerleyen herkes oduna gitmiş
Giderkende eşeğin sırtına binmiş
Varmış ormana yaş kuru demeden hepsini kesmiş

Odunları yükleyip düşmüşler yollara
Yolunuz uzun biraz çabuk olsana
Deh diye,höst diye,çüş diye konuşmasana
Ormancı duyacak biraz az konuşsana

Acımadan yaş odunu yüklersin
On dakkada köye varsın istersin
La sen nebiçim insansın,bilmemki
Yokuş yukarı birde kuyruğundan çekersin

Delidanadan yüklemişsin eşekleri peşpeşe
Yuvarlamışsın hayvanları kuyruşun dereye
Babanın elinden gideceksin nereye
Diyorki baban bak hele hergeleye

                                                                                     
                           MEHMET YAĞCI
                                     06/02/2008


               KÖYÜM
Dedeye pikniğe çıkardık,
Kaşlardan manzaraya bakardık.
Köy odasında oyun oynardık,
Garip kaldı köyüm bizim ellerde.

Sabah beşte kalkıp mantar toplardık,
Harmanda çay içip sohbet yapardık.
İnekleri çayıra,otluğa salardık,
Viran oldu köyüm bizim ellerde.

Ramazanda akşamları gağnıya binerdik,
Bayramlarda kahvaltıya hacıali ye giderdik.
Akşamada biz onları davet ederdik
Harab oldu köyüm bizim ellerde.

Geleni gideni eksik olmazdı,
Her akşam otobüs korna çalardı.
Gözümüz yollarda kim acabaydı,
Viran oldu köyüm bizim ellerde.

Her sülanenin bir büyüğü vardı,
Herkez birbirine saygı duyardı.
Kimse kalmadı baykuşlar kaldı,
Garip kaldı köyüm bizim ellerde.

                                             MEHMET YAĞCI
                                             28/01/2008

                         ÇERÇİÇAMI KÖYÜ
Çayırıyla ünlüdür bizim köyümüz,
Eğri oturup doğru konuşur özümüz.
Rabbim neylerse güzel eyler,
Çerçiçamıdır bizim köyümüz.
İnanmanın yolu başarmaktan geçer,
Çalışınca insan emeğine değer biçer.
Aslımız HZ. ADEM den geçer,
Mademki hepimiz din gardaşıyız,
Irak yakın fark etmez can dostlarıyız.

Köyümüzün yolu eğri yokuştur,
Özlenen yer dedenin kaştır.
Yazın havası çok güzel,hoştur,
Üstüne yok,kim ne derse desin boştur.

                                            MEHMET YAĞCI
                                              25/01/2008